Rücu davasına ilişkin aramalarda bu yazımıza rastladıysanız rücu davalarının ne olduğunu açıklamamıza gerek yok sanırım,bu sebeple hemen konuya giriyoruz.

Sigorta şirketlerinin  haksız fiilden doğan zararları ödemesinin akabinde ödedikleri tazminatı tüm pişkinlikleriyle birlikte kazaya sebebiyet veren  kişilerden istemesi ve bu konuda çeşitli yöntemler denemesi devamlı karşılaştığımız sorunlardandır.Bu sorunlar genellikle  vatandaşlarımızın konu hakkında bilgisizlikleriyle pekiştiğinde maalesef sigortalar amaçlarına ulaşabilmektedir,ödedikleri tazminatı haksız fiile sebebiyet verenlerden isteyebilmektedir.

-Peki buna hakları var mı ?

-Madem sigortanın sorumlu olduğu tazminatı ben ödemekle yükümlüğüm ozaman neden sigorta yaptırıyoruz ?

Hadi konuyu biraz daha deşelim.

KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

B.4. ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI

Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:

 1.a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,

1.b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,

 1.c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,

1.ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,

 1.d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,

 1.e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,

 1.f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin,  tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde.

Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.

Özetlemek gerekirse:

*Sigorta şirketleri trafik kazasında alkollü olmanızdan ötürü size rücu davası açabilir ancak kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğini ispatlamak zorundadırlar.

*Trafik kazası sonucu kusurlu bulunmanız halinde ehliyetiniz yoksa veya aracı kullanmaya yeterli ehliyete sahip değilseniz bu durumda açılacak rücu davaları için sıkı bir avukatla çalışmanız gerekecek; çünkü işiniz gerçekten çok zor.

*Araç bakım ve onarımlar konusunda maalesef ihmalkar davranıyoruz.Bu bakım ve onarımlar hem sizin hem de diğer insanların can ve mal güvenliği için son derece önemlidir.Bununla beraber istiap, haddinden fazla yolcu ve yük taşımakta rücu davaları için haklı sebeplerdendir.

Tabiiki yukarıda saydığımız maddelerin her kazada şartları farklı olabilmektedir.Bu durumda uzman bir avukattan danışmanlık hizmeti almanızda fayda var.

Peki sigorta şirketleri başka hangi durumlarda rücu davası açabiliyor veya davayı açmadan once nasıl ya tutarsa ihtarnameleri gönderiyor ?

Evet.

Maalesef bazı sigorta şirketleri olur olmaz her kaza da kusurlu tarafa ‘’böyle bir kazaya karışmışsınız,ağır kusurlusunuz  ödediğimiz tazminatı bize geri ödeyeceksiniz bir zahmet’’ diyorlar.Ancak kazayı incelediğimizde ehliyeti olan alkolsüz bütün bakım ve onarımları yapılmış  bir araçla sadece bir anlık dalgınlıkla gerçekleşen adi bir trafik kazası olduğunu anlıyoruz.

Bu durumda sigorta neden tazminatı kusurlu taraftan istiyor ? Ağır kusur tanımının ne olduğunu pekala bildikleri halde basit bir kazada bile neden rücu etmek istiyor ?

Yöntemleri basit,önce bir ihtar mektubu gönderiyorlar ‘’…./…./……tarihli trafik kazasından kaynaklanan ………….TL’lik zararı 7 gün içinde ödememeniz halinde dava  yoluna gideceğimizi asıl alacak tazminatla beraber mahkeme masrafları,avukatlık ücretleri ve faizle masrafların daha da artacağı yönünde devam eden bir tehdit mektubu.Birde konuyla hiç alakası olmayan bir Yargıtay kararı ve ilgili genel şart maddesini koyuyorlar,tamamdır.

Suç mu yaptıkları? Evet suç. Peki yaptırım? Belki ilerleyen zamanlarda.

Suç diyorum çünkü vatandaşlarımızın bilgisizliğinden faydalanıp bir çok defa sorumlu oldukları tazminatları vatandaşlarımıza ödettiler.Bunu hazine müsteşarlığı bilmiyor mu ?

O kadar şikayete rağmen bu haksız ihtar mektupları neden hala gelmeye devam ediyor?

Mantık şu : Ya tutarsa.

Vatandaş bilgisizse ve haklarından bihaber ise daha fazla uğraşmayayım, ödeyeyim de kurtulayım düşüncesiyle sorumlu olmadığı tazminatları ödemek zorunda kalabiliyor maalesef. Bu duruma hazine müsteşarlığının bir an önce el atması ve sigorta şirketlerinin işlerini kolaylaştıran gereksiz genel şart maddelerinin de kaldırılması gerekiyor.

Ağır kusur deyip hiçbir halini izahını yapmadan genel şartlara bu tanımı yerleştirmek hangi aklın ve sermayenin ürünü acaba ?

Takdir Milletimizindir.