Yanlış Teşhis ve Tedavi (Malpraktis)
Tıbbi ihmalkârlık yani yanlış teşhis veya tedavi sonucunda zarar gören hastaların karşılaştıgı mağduriyetlerdir. Yanlış tedavi veya teşhis sonucu mağdur olan vatandaşlarımızın tazminat hakları yasalarımızca da tanınmış emsal kararlarla desteklenmiş kısmen de olsa mağdur vatandaşlarımızın zararları karşılanmıştır.
Öksüzoğlu Hukuk Bürosu malpraktis davalara hazırlık aşamalarını ince bir teraziyle yapmaktadır, dava öncesi hazırlıklarımızın sürdürülmesi noktasında, delillerin toplanması, tasnifi, tespitler vb. birçok süreç alanında yetkin hukukçularla ifa edilmekte, müvekkil hak kayıplarının önüne geçme noktasında hassasiyet göstermektedir.
Malpraktis (Yanlış Teşhis ve Tedavi)
Doktorun veya tıbbi müdahale yetkisine sahip görevli kişilerin uygulamış olduğu yanlış teşhis, tedavi veya müdahele sonucunda oluşan zararlar bütününü malpraktis olarak adlandırıyoruz.
Bu yanlış müdahaleler ardından hastanın var olan hastalığında değişme olmaması, hastalığın daha da ilerlemesi, gereksiz yere ameliyat edilmesi, yanlış teşhis ile hastayı ruhsal çöküntüye uğratması(mesela, kanser teşhisi koyulması ama hastanın kanser olmaması) basit bir estetik müdaheleninin anormal sonuçlara dönmesi gibi bir çok durum malpraktis davaların alanına girmektedir. Tabii olarak bu yaşanan üzücü durumların sorumlu kişilerce yapıldığının ispatı, yanlış tedavi sonucun da yaşanan durumun ilgili tedavi veya teşhis ile arasındaki nedensellik bağı çok önemlidir. Dava açılabilmesi açısından, sorumluların meydana gelen olayla sonuçlanan zararlarda direkt neden olması gerekmektedir.
Bununla beraber, bir hekimin tıpta yapılması imkansız hatalar olarak tanımlanan durumlarda ihmalkar davranması, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir durumu dahi yanlış uygulama ile arazın büyümesine yol açması, hekimin veya ilgili hastanenin dava edilebimesi için yeter sebeplerdendir.
Özel Hastanelere veya Kliniklere Karşı Dava Açma
Yukarda saymış olduğumuz dava açma kriteleri özel hastaneler açısından değerlendirildiğinde de aynı sonuçlara veya fazlasına varmak mümkündür. Çünkü özel hastaneler kamu hizmeti olarak değil, ticari olarak faaliyet gösteren kurumlardır. Müvekkillerimizin geneli özel hastanelerin gereksiz ameliyatları ile para devşirme amacı taşıdıklarını iddia etmesi ve bununla beraber ruhsal ve bedensel gücün bozulmasına yol açması, davaların nitelikleri açısından son derece önemlidir.
Özel hastane veya kliniklerin ticari faaliyetlerini göz alıcı reklamlarla devam ettiren kurumlara dönmesi, para kazanma amaçlı olarak en çok talep gören estetik ameliyatlara yönelmeleri, doğal olarak davalarla daha fazla yüzleşmelerine sebep olmaktadır.
Özel hastane ve kliniklerin yanlış teşhis ve tedavi, yanlış estetik ameliyat uygulamaları sonucunda mağdur olan kişilerin dava yoluna gitmesi son zamanlarda en çok artış gösteren dava konularından olmuştur. Sıklıkla karşılaşılan bu durumlarda tabii olarak mağdurların talep ve dava haklarının neler olduğunu noktasına odaklanıyoruz.
Özel Hastanelerin Tıbbi İhmalkarlıklarına Karşı:
- Ceza Davası
- Maddi Manevi Tazminat Davası
yöneltilebilir.
Sorumlu kişilerden davanın durumuna göre maddi taleplerde bulunulabilir, sorumlu kişilerin ceza almaları istenebilir.
Tıbbi İhmalkarlık veya Yanlış Teşhis ve Tedavi ile ilgili davalar çok teferruat ve dikkat isteyen dava türlerindendir. Bu davaların da tabii olarak alanında kendini ispatlamış, tazminat hukuku alanında yetkin hukukçularla takip edilmesi ve değerlendirilmesi gerekir.